Estetik operasyonlarda başarılı sonuçlar alınmasını sağlayan “kök hücre” teknolojisi, yaz sonrası yenilenme uygulamalarında da kullanılıyor. Yaz ayları boyunca yaptığın deniz ve güneş keyfi, seni dinlendirip stresten arındırsa da cildin üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Kişinin kendi doğal hücreleriyle uygulanan kök hücre teknolojisi ise oluşan hasarları gidererek tazelenen bir ciltle sonbaharı karşılamamızı sağlıyor.
Daha sağlıklı, daha canlı, daha genç bir cilt…
Yüz gençleştirme, cilt yenileme estetik cerrahinin en çok uygulanan tedavilerinin başında geliyor. Yüz dokularının yaşın ilerlemesi ve dış etkenler gibi sebeplerle zayıflayıp yaşlanmaya ve hücre sayısı azalarak atrofiye olmaya başlar. Bu dokuların zayıflaması ve hücrelerin azalmasıyla da yüz dokuları sarkar. Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Nuri Battal; kök hücre tedavisi ile eksilen dokuların yeniden tamamlanarak, cildin tazelendiğini, gençleştiğini söylüyor.

Herhangi bir alerjik reaksiyon riski olmaması da tedaviyi son yılların gözdesi haline getiriyor. Son derece sağlıklı olan bu uygulamada kök hücre tedavisi, aynı anda istenmeyen yağlardan kurtulmayı da sağladığı için özellikle kadınlar için cazip bir yöntem.
Lokal ya da genel anestezi altında enjektör ile genellikle hastaların da kurtulmak istediği bölgeler olan, karın bel ya da kalça bölgesinden bir miktar yağ dokusu özel kanüllerle alınır. Sonrasında bir dizi işlemden geçirilerek kök hücreleri, yağ hücrelerinden ayrılır ve tamamen kök hücre içeren bir sıvı elde edilir. Bu milyonlarca kök hücre içeren sıvı, ihtiyaca göre kullanılacak yere enjekte edilir.
Op. Dr. Nuri Battal, kök hücrede kişinin kendi dokusu uygulandığı için sonuçların da ‘doğal’ olduğunu söyleyerek şu bilgileri veriyor: “Uygulandığı bölgede kan dolaşımını artırdığı için cilt gençleşir ve daha parlak bir hal alır. Konulduğu bölgelerde yeni hücre oluşumunu artırarak doku gençleşmesini artırır. Neredeyse tamamen ağrısız bir uygulamadır. Büyük cerrahi işlemlerde olduğu gibi aşırı şişmeler morarmalar pek görülmez. Kişi normal yaşamına kısa sürede döner. Uygulandığı bölgelerde herhangi bir iz bırakmaz dikiş gerektirmez. Pansuman gerektirmez ağrılı ve yorucu kontroller yoktur. İyileşme süresinin çok kısa olmasını yanı sıra tedavinin etkisi de kısa zamanda ortaya çıkmaya başlar. Uygulama sonrası hasta hızlı bir şekilde iyileşir ve 3-7 gün içinde normal hayata dönülebilir. Sigara içilmemesi altın kuraldır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder